Authors:M. Metin BARLIK; Aydın GÖRMEZ Abstract: Any deep insight into the inter-contextual layers of the poetry of Sylvia Plath and Anne Sexton and the assigned socio-political contexts related to their poetic and prosodic outputs and outlooks has entailed an existential perspective for an adequate understanding and in-depth interpretation of them in order to shed light on the issue of existential crisis, which manifested itself in the broadest sense in the life of these literary figures, and which gave way to personal transformations, cataclysmic life crisis, political motives of contention, self-identification, longing and yearning for death, loss of identity, search for building a new identity and indomitable motives for committing suicide. This type of poetic output which can best be described as confessional has become popular in the 1950s in artistic imagination in response to consumer-oriented cultures and life styles reflective of luxurious conformity, and which flourished due to conjunctural milieus and peculiar socio-political contexts in the American society of the period. PubDate: Tue, 15 May 2018 00:00:00 +030
Authors:Hatice GÜLER Abstract: Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından Rönesans’ın başlangıcına kadar olan yaklaşık bin yıllık dönem tarihte Orta Çağ olarak adlandırılmaktadır. Roma’nın bir kent olarak kendi uzun tarihi boyunca bir düşünce sistemi olarak kendi tarihini oluşturmasına tanıklık ettiğini söylemek mümkündür. Roma, tam da Batı’nın merkezindedir ve merkezi konumu hiç değişmemiştir. Kentin, üretimin denetlendiği ve örgütlendiği, nüfusunun yoğun olduğu, bağımlılıkların azaldığı, bütünleşmenin arttığı, ticaretin örgütlendiği, gelişme ve uygarlıkla birlikte anılan bir yaşam birimi olduğu tezinden hareket ederek çalışmamızda Roma’da kent olgusunun nasıl tezahür ettiği konusunda bilgi verilmektedir. Roma’da din, ekonomi, yönetim, mimari konularının şehir hayatı üzerindeki etkileri ile ilgili mühim tespitler elde edilmiştir. Üzerindeki dinî baskının artarak ve giderek daha güvensiz alanlar haline gelerek barındırdıkları insan nüfusunu kaybetmeleriyle birlikte Roma kentlerinin kelimenin tam anlamıyla Kilise’nin tahakkümü altında kaldığı sonucuna varılmıştır. PubDate: Tue, 15 May 2018 00:00:00 +030
Authors:Hulusi ALP; O.Kürşat O.Kürşat ERGÜL Abstract: Bu araştırmada amaç; ilköğretim çağındaki şiddet eğilimli ergenlerin saldırgan davranışlarına fiziksel aktivite ve sportif oyunların etkisini incelemektir. Araştırma modeli, ön test - son test, kontrol gruplu desenle yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Aydın ilinde bir ilköğretim okulunda okuyan 10-12 yaş aralığındaki şiddet eğilimli davranışlar gösteren ergen öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubu iki aşamada oluşturulmuştur. Birinci aşamada; okul rehber öğretmeni tarafından, şiddet eğilimli davranışlar gösteren 15 ergen öğrenci belirlenmiştir. İkinci aşamada ise; okul rehber öğretmeni tarafından belirlenen, şiddet eğilimli saldırgan davranışlar gösteren ergen öğrencilerin arasından araştırmacı tarafından basit tesadüfi yöntemle belirlenen 8 ergen öğrenci ile uygulamanın yapılacağı deney grubu, geriye kalan 7 ergen öğrenci ile de kontrol grubu oluşturulmuştur. Araştırma sonunda değerlendirme yapabilmek için deney ve kontrol grubundaki ergenlerin ailelerine “Okul Sosyal Davranış Ölçekleri” çalışmanın başında ön-test ve çalışmanın sonunda son-test olarak uygulanmıştır. Bu testin sonuçları spss istatistik programı ile yapılmıştır. Gruplar arası sıra ortalaması farklarının karşılaştırmasına, sıralı olmayan bağımsız değişkenlere Mann-Whitney U Nan-Par testle, Grup içi ortalama farklarının karşılaştırmasına ise Wilcoxon Nan Par testle bakılmıştır. Tip 1 hata için α= 0.05 ve 0.01 düzeyi alınmıştır. Araştırma sonucunda; şiddet eğilimli davranışlar gösteren ergenlerin, şiddet içerikli davranışlarının azalmasında fiziksel aktivite ve spor etkinliklerinin etkili olduğu görülmüştür. İstatistikî sonuçlar (p< 0.05) ve (p< 0.01) önem düzeyinde anlamlı bulunmuştur. PubDate: Tue, 15 May 2018 00:00:00 +030