Authors:Nesrin ŞEN; Yusuf ÖCEL Abstract: Bu araştırmanın temel amacı, marka ilişkisi kalitesi düzeyinin ağızdan ağıza iletişim üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmanın evrenini İzmir il merkezinde yaşayan 18 yaş ve üzeri kozmetik ürün kullanıcıları oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri 465 katılımcıdan anket toplanarak elde edilmiştir. Elde edilen verilere frekans analizi, açıklayıcı faktör analizi, korelasyon analizi, çoklu doğrusal regresyon analizi, T-testi ve tek yönlü ANOVA analizleri uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda kozmetik sektöründe marka ilişkisi kalitesi değişkenlerin farklı düzeylerde ağızdan ağıza iletişim üzerine etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca katılımcıların demografik özellikleri ile ilgili yapılan farklılık analizlerinde de anlamlı sonuçlar ortaya çıkmıştır. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030
Authors:Atilla AYDIN Abstract: 1980 sonrasında ekonomide yaşanan liberalleşme ve küreselleşme eğilimleriyle birlikte dış ticaret de daha serbest hale gelmiştir. 1980 yılında alınan 24 Ocak kararlarıyla birlikte Türkiye, büyüme modeli olarak da ihracata dayalı büyüme modelini benimsemiştir Ancak ihracatın artmasıyla birlikte ithalat da artmaya başlamıştır. İthalatın artışı, cari açık sorununu da beraberinde getirmiş ve bu durumdan para piyasaları da etkilenmiştir. Böylece finansal krizlerin mekanizmalarından biri de cari açıklar olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin ithalatının yapısını sektörlere göre incelemek ve ithal girdi bağımlılığının derecesini ortaya çıkarmaktır. Çalışmada girdi çıktı analizi kullanılmıştır. Yapılan analizlerde ithal girdi geriye bağlantı etkisi en yüksek 3 sektör; kok kömürü-rafine edilmiş petrol, plastik-kauçuk ve ana metal sektörleri bulunmuştur. İthal ileriye bağlantı etkisi en yüksek 3 sektör ise; kimya, madencilik ve ana metal sektörleri olarak saptanmıştır. Bu bağımlılıkların yapısal kaynakları ve yıllar içinde nasıl değişim gösterdikleri bu çalışmanın çıktılarını oluşturmuştur. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030
Authors:Hamza ATEŞ; Abdurrahman Muhammet BANAZILI Abstract: Peter F. Drucker yönetim bilimi açısından öne sürmüş olduğu argümanlarla birçok sosyal bilimci tarafından hem önemli bir yönetim filozofu hem de modern yönetimin ekolü isimlerinin başında yer almasıyla tanınmaktadır. Nitekim Drucker’ın yönetim biliminin doğası ve geleceğine dair birçok görüşlerinin ve tartışmalarının yer aldığı eserleri bulunmaktadır. Bu çalışmada ise Drucker tarafından kaleme alınan belli başlı eserleri çerçevesinde Drucker’ın yönetim yaklaşımını teorik açıdan incelenerek değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada Drucker’ın eserlerinin yanı sıra kütüphane ve literatür taraması yapılmıştır. Elde edilen bilgiler ilişkileri bakımından değerlendirilmiştir. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030
Authors:Emre KÜÇÜKKURU Abstract: Teoride göç, bir hareketliliği ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Göçün özünü oluşturan hareket eylemi göçün; siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel ve birçok açıdan ele almamızı zorunlu kılmıştır. Çalışmanın konusunu oluşturan Orta Asya bölgesine odaklandığımızda, Sovyet döneminde gerçekleştirilen sürgün politikalarının, bölge insanına etkisi görülmektedir. Sovyetlerin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Cumhuriyetlerde ise kitlesel göç hareketleri yaşanmış, Cumhuriyetler ekonomik ve politik bağlamda politikalar geliştirmek zorunda kalmıştır. Bu çalışmada Orta Asya Cumhuriyetleri’nde yaşanan göçün sebepleri, sebep-sonuç ilişkisiyle incelenerek açıklanmıştır. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030
Authors:Ayşe ARI Abstract: Turizm dünya genelinde gelişen bir sektör olup ülke ekonomisi açısından önemli bir yere sahiptir. Ancak turizm sektöründeki gelişme ile fosil yakıt tüketimi ve dolayısıyla CO2 emisyonu artabilecektir. Bu çalışmanın amacı turizm, yenilenebilir enerji ve CO2 ilişkisini araştırmaktır. Çalışmada Türkiye ekonomisi FMOLS yöntemi ve Toda-Yamamoto nedensellik testi ile analiz edilmiştir. FMOLS yönteminden elde edilen sonuçlara göre yenilenebilir enerji tüketimi CO2 emisyonunu azaltırken turizm sektöründeki gelişmeler CO2 üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye sahip değildir. GSYİH’daki artış ise CO2 emisyonunu artırmaktadır. Nedensellik analizi sonucunda ise, CO2 emisyonundan turizme doğru tek yönlü bir nedensellik tespit edilmiştir. Ayrıca turizmden GSYİH’ya doğru nedensellik belirlenmiştir. Yenilenebilir enerji ve turizm arasında ise bir ilişkisi tespit edilememiştir. Böylece turizmi teşvik edici politikaların çevreye olumsuz şekilde yansımasının söz konusu olmayacağını söyleyebiliriz. Ayrıca turistlerin çevre kirliliğini önemsedikleri ifade edilebilir. Turizm sektörüne yönelik yatırımlarda yenilenebilir enerjiye yer verilmesi de turist sayısını etkilemeyecektir. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030
Authors:Esra CAN; Zafer DÖNMEZ Abstract: VIX Endeksi, piyasalardaki tedirginliği ve korku halini yansıttığı için piyasalarda oluşabilecek olan krizlerin öncü göstergesi olarak da bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı VIX Endeksi’nin Türkiye’de yapılan kamu harcamaları ve kamu gelirleri üzerindeki etkisini incelemektir. Bu bağlamda çalışmada, 1999-2021 dönemine ait VIX Endeksi ve Türkiye’de yapılan kamu harcamaları ve kamu gelirleri verileri analiz edilmiştir. Serilerin birim kök içerip içermediği Augmented Dickey Fuller (ADF) ve Lumsdaine-Papell birim kök testleriyle analiz edilmiş ve serilerin birim kök içerdiği tespit edilmiştir. Bootstrap Granger nedensellik testi ile VIX Endeksi ve Türkiye’de yapılan kamu harcamaları ve kamu gelirleri arasında nedensellik ilişkisi test edilmiş ve VIX Endeksi’nden kamu harcamalarına doğru nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030
Authors:Kaan KOÇALİ Abstract: Gelişmiş milletlerin sanayilerinde meydana gelen büyümeler iş sağlığı ve güvenliği konusunda ortaya koydukları ilerlemeler ile doğru orantılıdır. Bu ilerlemelerin en büyük göstergesi ise iş kazası sayısının en aza indirgenmesidir. Bu kapsamda ülkemizde yaşanan iş kazalarının incelenerek yorumlanması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamındaki 2012-2020 yılları arasında yaşanan iş kazalarına ait istatistiksel veriler, iş görmezlik süreleri ve ölümlü vaka sayıları Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan elde edilmiştir. Veriler analiz edilerek sektör ayrımı yapılmadan yıllara ait iş kazası ağırlık oranları ve iş kazası sıklık hızları belirlenmiş ve kıyaslanmıştır. 2012-2020 yılları arasında iş kazası sıklık hızı %347,25 artış göstermiştir. 2012-2020 yılları arasında iş kazası ağırlık oranı gün bazında %43,79 artış göstermiştir. İş kazası sıklık hızı ile iş kazası ağırlık oranı arasındaki artışın anlamsız olmasından dolayı ortaya çıkan değer değişkenlerin standart insidans oranı için %95 güven aralığında istatistiksel standardizasyonları yapılmıştır. Özellikle Covit-19 pandemi şartlarındaki sokağa çıkma yasağı, evden çalışma, belirli sektör çalışmalarının durdurulması vb. önlemlerin uygulanması sonrasında iş hayatındaki faal çalışanları oranı hızla azalmıştır. 2012-2020 yılları arasında Türkiye’de meydana gelen iş kazalarının standardize edilmesi sonrasında iş kazası sayısının azalmadığı az da olsa arttığı görülmüştür. Bu durum Türkiye’de çalışma hayatına giren sigortalı işçilerin iş kazası ile karşılaşma oranlarının arttığını ve işçi sayısı arttıkça iş kazası oranının da arttığını göstermektedir. PubDate: Wed, 15 Dec 2021 00:00:00 +030