JournalTOCs

Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi
Number of Followers: 0

This is an Open Access Journal

Open Access journal
ISSN (Print) 1300-9044
Published by Atatürk Üniversitesi

[12 journals]

EFFICACY OF VARIOUS LASER-ASSISTED IRRIGATION ACTIVATION TECHNIQUES ON
CALCIUM HYDROXIDE REMOVAL
- Authors: Ezgi DOĞANAY YILDIZ; Fatma DURNA YURTSEVEN, Dilek HANÇERLİOĞULLARI
  Abstract: Aim: The present study aims to examine the impact of various laser-assisted irrigation activation techniques on the removal of Ca(OH)2 from coronal and apical artificial grooves prepared in canal walls.Materials and Methods: The root canal instrumentation procedures of sixty extracted mandibular premolar teeth were performed using ProTaper Universal system. The grooves were prepared in the coronal and apical regions of the root canals. Ca(OH)2 was placed into the grooves for 1 week. Teeth were allocated into 4 groups according to the irrigation techniques of EDTA (n=15): needle irrigation, PIPS, Nd:YAG laser, and Er:YAG laser. The percentage of Ca(OH)2 remnants was quantified using image analysing software (Image J). For the statistical analysis, one-way analysis of variance and post-doc LSD tests were used (P = .05). Results: For apical grooves, PIPS and Er:YAG laser groups were statistically more effective than needle irrigation and Nd:YAG laser groups (P < .05). No significant difference was determined between PIPS and Er:YAG laser groups; needle irrigation and Nd:YAG laser groups (P > .05). For coronal grooves, all of the groups showed statistically similar results (P > .05).Conclusion: Within the limitations of this laboratory study, Er:YAG laser and PIPS techniques enhanced Ca(OH)2 removal ability of EDTA in apical region. Key Words: irrigation, laser-assisted irrigation, irrigation activation, calcium hydroxide ÖzAmaç: Bu çalışma çeşitli lazer destekli irrigasyon aktivasyon tekniklerinin kanal duvarlarında oluşturulmuş koronal ve apical yapay oluklardan kalsiyum hidroksit uzaklaştırma üzerine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır.Gereç ve Yöntem: 60 adet çekilmiş mandibular premolar dişin kök kanal enstrümentasyon işlemleri ProTaper Universal system kullanılarak gerçekleştirildi. Kök kanallarının koronal ve apikal bölgelerinde oluklar hazırlandı. Oluklara bir hafta süreyle Ca(OH)2 yerleştirildi. Dişler EDTA’nın irrigasyon tekniğine gore 4 gruba ayrıldı (n=15): iğne irrigasyonu, PIPS, Nd:YAG lazer, ve Er:YAG lazer. Ca(OH)2 kalıntılarının yüzdesi görüntü analiz yazılımı kullanılarak ölçüldü (Image J). İstatistiksel analiz için tek tönlü varyans analizi ve post-doc LSD testleri kullanıldı (P = .05).Bulgular: Apikal oluklar için, PIPS ve Er:YAG lazer grupları, iğne irrigasyounu ve Nd:YAG lazer gruplarından istatistiksel olarak daha etkiliydi (P < .05). PIPS ve Er:YAG lazer grupları; iğne irrigasyounu ve Nd:YAG lazer grupları arasında istatistiskel farklılık belirlenmedi (P > .05). Koronal oluklar için, tüm gruplar benzer sonuçlar gösterdi (P > .05).Sonuç: Bu laboratuvar çalışmasının limitasyonları dahilinde, Er:YAG lazer and PIPS teknikleri EDTA’nın apikal bölgede Ca(OH)2 uzaklaştırma yeteneğini arttırdı.Anahtar Kelimeler: irrigasyon, lazer destekli irrigasyon, irrigasyon aktivasyonu, kalsiyum hidroksit
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
THE ASSESSMENT OF CORONAL TOOTH DISCOLORATION WITH USE OF MICROMEGA MTA OR
MTA+ AS THE PULP-CAPPING MATERIAL
- Authors: Cemile KEDİCİ ALP; Hanife ALTINIŞIK, Oya BALA
  Abstract: Aim: Mineral trioxide aggregate and calcium silicate cements have common usage in endodontics and restorative dentistry. However, MTA has some disadvantages such as long setting time, discoloration and cost. The treatment can not finish in a single visit because of long setting time. The aim of this study is to determine the discoloration of different materials on the coronal dentine. Material and Methods: In this study, fifty bovine teeth were prepared and filled with Proroot MTA, MM-MTA, Biodentine, MTA+ (Cerkamed) placed and then sealed with a translusent composite. Unfilled samples were determined as a control groub. The specimens were kept at 37 oC in a dark environment. The color assessment was performed a with a spectrophotometer at different intervals (1th day, 1 month, 3 months, 9 months). The statistical analysis was performed by using One way Anova and Post-hoc Tukey tests.Results: In the analysis of the tooth discoloration, the materials (Pro Root MTA, MM-MTA and MTA+ Cerkamed) were showed discoloration by the time. Biodentine showed tooth color stability because of zirconium oxide as a radiopacifier. The discoloration degree is very high between 1th month and 3th month. Conclusions: Different discoloration degrees of materials which are used in vital pulp treatments have been determined in this study. This criteria should also be taken into consideration if a dental vital pulp treatment isplanned in a tooth which may be anesthetically anxious. Keywords: MTA, discoloration, vital pulp treatmentPulpa Kapaklama Materyali Olarak Mikromega MTA ve Cerkamed Kullanımıyla Meydana Gelen Koronal Diş Renklenmesinin DeğerlendirilmesiÖzAmaç: Mineral trioksit agregat (MTA) ve kalsiyum silikat bazlı simanlar endodonti ve restoratif tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak MTA’nın sertleşme süresinin uzun olması, dişlerde renklenmeye sebep olması ve maliyetinin fazla olması gibi dezavantajları bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı farklı materyallerin koronal materyallerin koronal dentinde yaptığı renklenmeyi değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada elli adet sığır dişinden örnekler hazırlanıp 5 gruba ayrıldı. Gruplara Proroot MTA, Biodentin, MM-MTA, MTA+ (Cerkamed) yerleştirildi ve daha sonra translusent kompozit ile restore edildi. Kontrol grubundaki örneklere herhangi bir işlem uygulanmadı. Örnekler karanlık ortamda 37oC'de bekletildi. Renk değişimleri bir spektrofotometre ile farklı zaman aralıklarında (1. gün, 1 ay, 3 ay, 9 ay) ölçüldü. İstatistiksel analiz Tek yönlü Anova ve Post-hoc Tukey testleri kullanılarak yapıldı.Bulgular: Çalışmada elde edilen verilere göre; Pro Root MTA, MM-MTA ve MTA+ (Cerkamed) kullanılan gruplarda zamanla renklenme gözlendi. Biodentinin içeriğinde bulunan zirkonyum oksit nedeniyle renklenme meydana gelmedi. Renklenme en fazla 1. ay ve 3. ayda görüldü.Sonuç: Vital pulpa tedavilerinde kullanılan materyallerin diş renklenmesi üzerine etkisinin değerlendirildiği bu çalışmada; materyallerin farklı renklendirme dereceleri belirlenmiştir. Estetik açısından kaygı oluşabilecek bir dişte vital pulpa tedavisi planlanıyorsa bu kriter de göz önüne alınmalıdır.Anahtar Kelimeler: MTA, renklenme, vital pulpa tedavisi
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Nezaket Ezgi ÖZER; B. Güniz BAKSI ŞEN
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Ceyda Başak İNAL; Merve BANKOĞLU GÜNGÖR, Seçil KARAKOCA NEMLİ
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Büşra Melda KENGEL; Demet ALTUNBAŞ, Kerem Engin AKPINAR
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Zeynep BUKET KAYNAR; Tolgahan DOĞAN, Nazmiye DÖNMEZ, Mağrur KAZAK
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Rüştü Ersoy SAKARYA; Berkman ALBAYRAK, Funda BAYINDIR
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Meltem ÖZDEN YÜCE; Banu ÖZVERİ KOYUNCU, Esin ALPÖZ, Gülcan COŞKUN AKAR
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
RELATIONSHIP BETWEEN SELLA TURCICA BRIDGING AND MAXILLARY IMPACTED CANINES
AND MAXILLARY PARAMETERS
- Authors: Ahmet KARAMAN; Sanaz SADRY
  Abstract: Aim: To evaluate the relationship between the cases of normal sella turcica, partial and total sella turcica bridging (STB) and unilaterally and bilaterally impacted canines and maxillary parameters.Material and Methods: The sample of the study was divided into three groups according to the calcification status of the sella turcica. A total of 260 patients (80 normal sella turcica,102 partial bridging and 78 total bridging cases) were included in the study. Maxillary cephalometric measurements were performed. The results were evaluated on the significance level of p<0.05.Results: There was no significant relationship between sex and impacted canine teeth and the STB groups. The relationship between the STB groups and impacted canines was also not significant. There were no significant differences based on age and effective midface length (Co-A) among the impacted canine groups, while these groups had significantly different values of maxillary base length (ANS-PNS), the angle of the maxillary plane (PP/SN) and middle third facial height (N-ANS). A statistically significant relationship was found between the STB groups and the variables of Co-A, ANS-PNS, PP /SN and N-ANS.Conclusions: The Co-A, ANS-PNS, PP/SN and N-ANS cephalometric measurements were found to be higher in partial STB. Furthermore, the mean ANS-PNS, PP/SN and N-ANS values of the unilaterally impacted canine teeth were higher than those of the bilaterally impacted canine teeth. The relationship between the STB groups and the impacted canine variables was not statistically significant.Keywords: sella turcica, sella turcica bridging, impacted canine, maxillaSella Tursika Köprüsü İle Üst Gömülü Kanin Ve Maksilla Arasındaki İlişkiAmaç :Normal sella tursika, parsiyel ve tam sella tursika köprüsü (STB) ile tek taraflı ve bilateral üst gömülü kanin dişler ve maksilla arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Çalışma sella tursikanın kalsifikasyon durumuna göre üç gruba ayrılmıştır. Çalışmaya toplam 260 hasta (80 normal sella tursika, 102 parsiyel ve 78 tam köprü) dahil edilmiştir. Maksiller sefalometrik ölçümler yapılmıştır. Sonuçlar p<0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.Bulgular: Cinsiyet ve gömük kanin dişler ile STB arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. STB grupları ile gömük kanin diş değişkenleri arasındaki ilişki de istatistiksel olarak anlamlı değildir. Gömük kanin diş grupları maksiller palatal düzlem (ANS-PNS), maksiller düzlem açısı (PP / SN), orta yüz yüz uzunluğu (N-ANS) değişkenleri ile anlamlı ilişkili bulunmuşken, yaş ve efektif orta yüz uzunluğu (Co-A) açısından anlamlı farklılık göstermemiştir. STB grupları ile Co-A, ANS-PNS, PP / SN ve N-ANS değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.Sonuç: Parsiyel STB'de Co-A, ANS-PNS, PP / SN ve N-ANS sefalometrik ölçümleri daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, tek taraflı gömük kanin dişlerin ortalama değerleri ANS-PNS, PP / SN, N-ANS değerleri , bilateral gömük kanin dişlerinden daha fazla bulunmuştur. STB grupları ile gömük kanin diş değişkenleri arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.Anahtar Sözcükler : sella tursika, sella tursika köprüsü,gömük kanin, maksilla
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Işıl KAYA BÜYÜKBAYRAM; Gizem COLAKOGLU, Mehmet Ali ELÇİN, Rüstem Kemal SÜBAY
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Hüseyin HATIRLI; Enes KILIÇ, Emine ŞİRİN KARAARSLAN
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
EFFECT OF DIFFERENT SINGLE FILE SYSTEMS ON THE AMOUNT OF APICALLY EXTRUDED
DEBRIS IN CURVED ROOT CANALS
- Authors: Kübra YEŞİLDAL YETER; Betül GÜNEŞ, Emine Zeynep BAL
  Abstract: ABSTRACTIntroduction:Apical extrusion of necrotic tissues to the periapical area may cause postoperative pain and flare-ups and provoke an acute inflammatory response. The purpose of this study was to evaluate the apical debris extrusion after preparing root canals with different single-file Ni-Ti systems.Methods:A total of 45 extracted mandibular molar teeth were selected and the mesial root canals of the specimens were used for this study. The specimens were randomly divided into three groups (n = 15). Group 1: Glide-path preparation was performed using OneG file and the root canals were instrumented with HyFlex EDM (Colténe/Whaledent).Group 2: The root canals were prepared with OneCurve (Micro-Mega) file after creating a glide-path with OneG. Group 3: OneG was used for glide-path preparation before preparing root canals with WaveOne-Gold primary file (Dentsply Maillefer).The root canals were irrigated with 8 ml NaOCl during the preparation procedure. Apically extruded debris and irrigation solution during instrumentation was collected into pre-weighed Eppendorf tubes. The tubes were then stored in an incubator at 68 °C for 5 days for the evaporation of irrigation solution. The amount of extruded debris was calculated by subtracting the pre-instrumentation weight from the post-instrumentation weight of the Eppendorf tubes. The obtained data were analyzed using Kruskal-Wallis Test.Results: The amount of extruded debris was not statistically different among the tested groups (P > 0.05). All tested files caused the extrusion of debris.Conclusion: Under the conditions of this in-vitro study, there was no statistically significant difference among the HyFlex EDM, One-Curve and WaveOne-Gold primary files used with different kinematics and had different thermal treatments. All different single Ni-Ti file systems were associated with apical extrusion of debris.Keywords: Apical Debris extrusion, dental instruments, endodontics, HyFlex EDM, OneCurve, root canal preparation, WaveOne-Gold,
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Seval BAŞPINAR ALPER; Neslihan TEKÇE
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Aslı BERBER; Meserret BAŞEREN
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Mevlüt Emre SÖNMEZATEŞ; Mehmet YILDIZ
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Dursun Ali ŞİRİN
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Mustafa GÜNDOĞDU; Murat ALKURT, Esra GÜNDOĞDU, Prof. Dr. Zeynep YEŞİL DUYMUŞ, Nuri BAKAN
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Yunus Emre AŞÇI; Mustafa Seçkin YAZAR, Adnan KILINÇ
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Engin ÖZGÜR; Emine Elif ALAADDİNOĞLU
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Özge USLU-AKÇAM
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Salih DÜZGÜN; Hüseyin Sinan TOPÇUOĞLU, Hakan ARSLAN, Sezer DEMİRBUĞA
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Gülsüm DOĞRU; Elif DEMİRALP, Handan YILMAZ
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Harun Reşit BAL; Nuran YANIKOĞLU
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
CHANGES IN THE DENTOFACIAL MORPHOLOGY BETWEEN CLASS II PATIENTS TREATED
WITH ONE OF THE TWO TREATMENT MODALITIES: FUNCTIONAL APPLIANCE AND
HEADGEAR. A RETROSPECTIVE CEPHALOMETRIC STUDY
- Authors: Nihat KILIÇ; Abdulvahit ERDEM, Sema TUNÇ
  Abstract: Objective: To compare changes in dentofacial morphology between Angle class II patients treated with one of two treatment modalities: functional appliance and headgear.Material and Methods: Activator group comprised 14 Class II patients (mean age, 13.54 years), headgear (HG) group 15 Class II patients (mean age, 11.56 years) and control group 14 Class I subjects (mean age, 11.57 years). Pre-treat¬ment/baseline (T1) and post-treatment/observation (T2) lateral cephalograms were ret¬rospectively analyzed using a standard cephalometric analysis. Data were analyzed by paired t test, analysis of variance (ANOVA) and Tukey HSD tests. Results: A point moved forward 0.50 and 0.51 mm in activator and control groups, but moved backward 0.37 mm in HG group, with no significant difference between groups. B point moved forward 3.32, 1.27 and 0.96 mm in activator, HG and control groups respectively, that significantly greater in activator group compared to other groups (p< .01). U1-SN angle decreased (7.39 degree) and IMPA increased (5.14 degree) significantly activator group, whereas U1-SN angle and IMPA showed small and insignificant changes (less than one degree) in HG and control groups. No significant difference observed between the groups in regard to changes in upper lip position, nasolabial angle, mandibular plane angle and mandibular body length. Favorable soft tissue facial profile changes were observed in the groups, but the changes are prominent in activator group (p< .05). Conclusion: HG group showed small and insignificant dentofacial changes. Functional appliance group showed favorable skeletal but unfavorable dentoalveolar changes. However, this group experienced more prominent and positive effects on soft tissue facial profile. Key words: Andresen activator, Headgear, CephalometrySınıf II Hastalarının Tedavisinde Kullanılan 2 Tedavi Yönteminden Activatör ve Headgear ile Oluşan Dentofasiyal Morfoloji Değişimleri. Bir Retrospektif Sefalometrik Çalışma Amaç: Sınıf II hastalarının tedavisinde kullanılan 2 tedavi yönteminden activatör ve Headgear ile oluşan dentofasiyal morfoloji değişimlerini karşılaştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Aktivatör grubu Sınıf II malokluzyonlu 14 bireyden (ortalama yaşları 13.54 ± 1.85 yıl), Headgear (HG) grubu Sınıf II malokluzyonlu 15 bireyden (ortalama yaşları 11.56 ± 0.97 yıl) ve kontrol grubu Sınıf I kapanış ilişkili14 bireyden (ortalama yaşları 11.56 ± 1.21 yıl) oluşmaktadır. Tüm bireylerden tedavi/gözlem öncesi (T1) ve tedavi/gözlem periyodu sonrasında sefalometrik (T2) filmler alındı ve bu filmler standart sefalometrik analiz ile incelendi. Elde edilen veriler eşleştirilmiş t testi, ANOVA ve Tukey HSD testleri ile analiz edildi. Bulgular: A noktası aktivatör ve kontrol gruplarında sırasıyla 0.50 ve 0.51 mm öne doğru ve HG grubunda 0.37 mm geriye doğru hareket gösterdi, ancak bu hareketler gruplar arasında istatistiksel olarak önemsizdi. B noktası aktivatör, HG ve kontrol gruplarında sırasıyla 3.32, 1.27 and 0.96 mm öne doğru hareket gösterdi ve aktivatör grubundaki hareket miktarı diğer gruplardan istatistiksel olarak önemli miktarda fazla bulundu. Aktivatör grubunda U1-SN açısı önemli oranda (p< .001) azalıp (7.39 derece) ve IMPA açısı ise önemli oranda (p< .001) artarken (5.14 derece), bu açılar diğer 2 grupta 1 dereceden az olacak şekilde önemsiz ve küçük değişimler gösterdi. Üst dudağın pozisyonu, nazolabial açı, mandibular düzlem açısı ve korpus uzunluğunda ise gruplar arasında istatistiksel olarak önemli farklı değişimler gözlemlenmedi. Yumuşak doku yüz profilinde olumlu değişimler tüm gruplarda görüldü, ancak bu değişimlerin activatör grubunda daha belirgindi (p< .05).Sonuçlar: HG grubu küçük ve önemsiz dentofasiyal değişimler gösterdi. Aktivatör grubu olumlu iskeletsel değişimler göstermiş olup, bu grupta istenmeyen dentoalveolar değişimler de meydana gelmiştir. Ancak, aktivatör grubunda yumuşak doku yüz profilinde daha belirgin ve olumlu (pozitif) değişimler gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Andresen aktivatörü, Headgear, Sefalometri.
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030
No title
- Authors: Nazım Https://orcid.org/0000-0002-7200-3003 ATA; Seçil ÖZKAN ATA
  PubDate: Thu, 14 Oct 2021 00:00:00 +030